Sağlık çalışanlarına şiddet rutin hale gelmiştir

  04.04.2019   1141 okunma   

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şube Yönetimi tarafından, sağlıkta yaşanan şiddete yönelik basın toplantısı yapıldı. SES tarafından yapılan açıklamada; "Şiddet, 15 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşümün bir sonucudur. Sağlık çalışanlarına şiddet rutin hale gelmiş, 'ölüm' artık sıradanlaşmıştır" denildi.

 Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şube Yönetimi tarafından, İzmir Bornova Yunus Emre 29 numaralı Aile Sağlığı Merkezi’nde şiddete maruz kalan hekimler ve sağlık çalışanlarına yönelik basın açıklaması yapıldı. Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde yapılan basın açıklamasına, SES Çanakkale Şube Yönetimi, hekimler ve sağlık çalışanları katıldı. Yapılan basın açıklamasında; “Şiddet, 15 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşümün bir sonucudur. Sağlığın ticarileşmesinin, ‘paran kadar sağlık politikalarının’, ‘parasını veriyorum, dediğimi yapmazsan döverim’ anlayışının, bizzat siyasal iktidar tarafından kışkırtılmasının bir sonucudur. Sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için özel önlemler alınmadığı, cezaların caydırıcılığının sağlanamadığı, ‘müşteri memnuniyeti’ esasıyla hareket edildiği açıktır. Sağlık çalışanlarına şiddet rutin hale gelmiş, ‘ölüm’ artık sıradanlaşmıştır. Gelinen noktada sağlıkta şiddet, sağlık hizmeti sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet olayı yaşanmaktadır. Bu sorun, bir yandan sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken, diğer yandan sağlık hizmeti sunumunu engeller hale dönüşmüştür” ifadeleri kullanıldı. Her gün yaşanan yıpratıcı ve tüketici sürecin, şiddetin de eklenmesiyle yok edici bir hale geldiği belirtilen basın açıklamasında; “Hekimler bilime ve yasalara göre davranmaları durumunda idare, toplum ve medya tarafından yalnız bırakılacağı hatta suçlanabileceği kaygısı taşımaktadır. Her gün yaşanan yıpratıcı ve tüketici bu süreç, şiddetin de eklenmesiyle yok edici olmaya başlamıştır. Siyasal iktidarın, sorunun çözümü için sağlık çalışanlarının temsilcileriyle işbirliğine gitmesi zorunludur. Yürekleri parçalayan, kulakları sağır eden bu sese ve bugüne kadarki çağrılara kayıtsız kalanlar, yaşanan şiddet ve can kayıplardan sorumlu olduklarını akıllarından çıkarmamalı ve acil çözüm için gerekenleri derhal yapmalıdır” denildi.

“Şiddet, 15 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşümün bir sonucudur”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şube Yönetimi tarafından yapılan basın açıklamasında; “29 Mart tarihinde İzmir Bornova Yunus Emre 29 numaralı Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli hekim ve sağlık çalışanları saldırıya uğramıştır. Eşine ilaç yazdırmak için gelen kişiye, hasta bizzat gelmeden işlem yapılamayacağı söylenmiş, yaklaşık 10 dakika sonra eşi ASM’ye gelerek hekim meslektaşımızı darp etmiş, burnunun kırılmasına ve değişik yerlerinden yaralanmasına yol açmıştır. Bununla yetinmeyerek, mahalledeki diğer yakınlarını çağırmıştır. İki araba eli sopalı kişi ASM’ye gelerek ASM’de görevli iki hekimi, olay yerinde bulunan eşlerini, hemşire ve hizmetlileri, olaya engel olmaya çalışan esnafı dahi darp etmiştir. Sağlık alanındaki sendikalar, tabip odaları ve dernekler, uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri ve alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir. Bütün bu çabalarımıza ve nice şiddet olayına rağmen, siyasal iktidarın bu konuda somut adımlar atmadığını üzülerek görüyoruz. Şiddet, 15 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşümün bir sonucudur. Sağlığın ticarileşmesinin, ‘paran kadar sağlık politikalarının’, ‘parasını veriyorum, dediğimi yapmazsan döverim’ anlayışının, bizzat siyasal iktidar tarafından kışkırtılmasının bir sonucudur. Sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için özel önlemler alınmadığı, cezaların caydırıcılığının sağlanamadığı, ‘müşteri memnuniyeti’ esasıyla hareket edildiği açıktır. Sağlık çalışanlarına şiddet rutin hale gelmiş, ‘ölüm’ artık sıradanlaşmıştır. Gelinen noktada sağlıkta şiddet, sağlık hizmeti sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet olayı yaşanmaktadır. Bu sorun, bir yandan sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken, diğer yandan sağlık hizmeti sunumunu engeller hale dönüşmüştür. Sağlıkta şiddetin toplumsal nedenleri giderilmedikçe, sağlık kuruluşlarını güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir. ‘Kışkırtılmış acil sağlık talebinin’ eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamamasının, ‘yurttaşların sağlık hizmet beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin’ gelinen tabloda katkısı büyüktür. Angaryaların yüklendiği, gereksiz raporlar, önü alınamayan usulsüz istekler, ASM’ler dahil tüm sağlık kurumlarını huzurlu çalışılan, nitelikli sağlık hizmetinin sürdürüldüğü yerler olmaktan çıkartmaktadır. Hekimler bilime ve yasalara göre davranmaları durumunda idare, toplum ve medya tarafından yalnız bırakılacağı hatta suçlanabileceği kaygısı taşımaktadır. Her gün yaşanan yıpratıcı ve tüketici bu süreç, şiddetin de eklenmesiyle yok edici olmaya başlamıştır. Siyasal iktidarın, sorunun çözümü için sağlık çalışanlarının temsilcileriyle işbirliğine gitmesi zorunludur. Yürekleri parçalayan, kulakları sağır eden bu sese ve bugüne kadarki çağrılara kayıtsız kalanlar, yaşanan şiddet ve can kayıplardan sorumlu olduklarını akıllarından çıkarmamalı ve acil çözüm için gerekenleri derhal yapmalıdır” denildi.

kaynak: canakkaleolay.com/04.04.2019