Ankara Tabip Odası "Şiddet" Konulu Hastane Toplantılarına Başladı

  14.05.2012   3037 okunma   
Ankara Tabip Odası, son dönem sağlık çalışanlarına yönelik şiddette görülen artış ve Dr. Ersin Arslan’ın görevi başında öldürülmesi olayları üzerine, Ankara’daki hastaneleri teker teker gezerek “Hekime Yönelik Şiddet” konulu toplantılar gerçekleştirmeye başladı.  Yönetim Kurulu üyeleri ve Hukuk Bürosundan avukatların katıldığı toplantılarda, sağlıkta şiddetin boyutları ve nedenlerine ilişkin şimdiye kadar TTB ve ATO tarafından yürütülmüş çalışmalardan elde edilen veriler hekimlerle paylaşılırken, çözüm yollarına dair tartışmalar da gerçekleştiriliyor. Toplantılarda, şiddet öncesinde ve sonrasında hekimlerin alabileceği başta hukuki olmak üzere her türlü önlem konusunda bilgilendirmede bulunmak ve bu şiddet koşullarının ardındaki nedenler üzerine hekimlerle fikir paylaşımında bulunmak amaçlanıyor.

Diğer yandan, toplantılara katılan hekimlerin sunduğu görüş, katkı, öneri ve beklentilerin de bir çalışmayla derleneceği ve ATO tarafından şiddet konusunda bundan sonraki sürece ilişkin yol haritası çıkarılırken ve Sağlık Bakanlığı’yla konuya ilişkin görüşmeler yapılırken alandan gelen bu katkı ve önerilerin de özellikle dikkate alınacağı ifade ediliyor.

Birinci toplantı Akay Hastanesinde yapıldı

Bu çerçevede ilk toplantı 10 Mayıs 2012 tarihinde Akay Hastanesinde gerçekleştirildi. Yaptığı konuşmada şiddetin boyutları ve nedenlerine dair bir çerçeve çizen Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Özden Şener, ATO’nun tüm nedenleriyle birlikte şiddetin ortadan kalkması için uzun yıllardır çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi. ATO Başkanı, sonuncusu Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesinden hemen sonra Sağlık Bakanı ile yapılan toplantı olmak üzere, gerçekleştirilen çalışmaları her seferinde siyasi otoritelerin de bilgisine sunmaya ve dikkatleri bu konuya çekmeye uğraştıklarını dile getirdi. Şener ayrıca, hekimlerin 7/24 ulaşılabileceği bir şiddet bildirim hattının Türkiye’de ilk kez dört yıl önce Ankara Tabip Odası tarafından kurulduğunu hatırlatarak, meslek odasının tüm süreç boyunca hekimi asla yalnız bırakmadığı ve bırakmayacağını ifade etti.

Hukuki boyuta ilişkin sorular da cevaplandı   

Hekimin hasta seçme hakkı, hasta yakınlarının hastaneye silahla sokmalarının önüne geçebilme koşulları, şiddet karşısında izlenecek yollar gibi hukuki konularda hekimlerden gelen çeşitli soruları yanıtlayan ATO Hukuk Bürosu avukatı Ender Büyükçulha, pek çok hekimin uzun ve yıpratıcı bir dava sürecinden endişe ederek şikayette bulunmadığını söyledi ve meslek odasının tüm bu süreci, hekimi hiçbir sıkıntıyla muhatap etmeden, hekim adına ve tamamen ücretsiz olarak üstlendiğinin altını çizdi. Hekimlerin özellikle “yalnız kalır mıyım?”, “söylediklerime inanırlar mı?”, “bunlarla uğraşabilir miyim?” gibi çekincelerle şikayetten vazgeçtiğini aktaran ATO avukatı, meslek örgütünün bu süreçte özellikle meslektaşlarına yalnızlık duygusunu yaşatmamak üzere çalıştığını ifade etti. Hukuki sürecin şiddete karşı caydırıcılık yaratmada eldeki en etkin yollardan biri olduğunu vurgulayan Büyükçulha, bugüne kadarki davalarda pek çok saldırgana yüksek cezalar verilmesini sağladıklarını da örnekleriyle açıkladı.

Hekimlerden de talep ve öneriler geldi

Toplantıya katılan Akay Hastanesi çalışanı hekimler de meslek odalarına talep ve beklentilerini ileterek, çeşitli önerilerde bulundular.  Özellikle hasta ve hasta yakınlarının hastanelere silahlarıyla girebiliyor olmaları konusunda şikayetlerde bulunan hekimler, Türk Ceza Kanunu’na şiddetle mücadelede çok daha etkin olabilecek bir yasa maddesi eklenmesine dair taleplerini ilettiler. Hükümetin ve hatta Sağlık Bakanı’nın kendisinin hekimleri sürekli düşman, vatandaşın parasının peşindeki dolandırıcı gibi gösteren söylemlerinden duyulan rahatsızlığın ifade edildiği toplantıda yaygın olarak dile getirilen görüş, “Şiddetin artmasındaki neden hekimlik onurunun ayaklar altına alınmasıdır” oldu. Her gün adım başı açılan tıp fakülteleri nedeniyle sağlık eğitiminin kalitesizleştiği, yetersiz altyapı ve iyi yetişmeyen hekimlerin de hem şiddetin nedeni hem de hekimlerin birlik olmasının önünde bir engel olduğu şeklinde eleştiriler de dillendirildi. Öte yandan, daha önce saldırgan davranış göstermiş olanların bilgisinin, uyarıcı olması bakımından MEDULA sistemi içerisinde görünmesi yönünde bir öneri de getirildi.  


Kaynak: ato.org.tr