Kademeyi Değil, İş Cinayetlerini, Meslek Hastalıklarını Durdurun

  23.04.2015   2642 okunma   
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi temsilcimiz Dr. Coşkun Canıvar'ın taşeron çalıştırılan sağlık işçilerine yönelik iş sağlığı ve güvenliği eğitim toplantısında göstermelik eğitime 'nitelikli işçi sağlığı eğitimi' talebiyle yaptığı itiraz disiplin cezasıyla karşılık buldu. Taşeron firmanın şikayeti üzerine Dekanlıkça soruşturma başlatılması ve Dr. Coşkun Canıvar hakkında meslekten atılma cezasının bir alt seviyesi olan "kademe durdurma cezası"nın istenmesi büyük tepkiyle karşılandı.

İstanbul Tabip Odası, SES İstanbul Şubeleri, DİSK/Dev Sağlık İş, DİSK/Genel İş, Taş-İş-Der, Eğitim-Sen Üniversiteler Şubesi ve TTB-Tıp Öğrencileri Kolu çağrısıyla 21 Nisan 2015 günü 12.30'da Çapa Tıp Fakültesi Cerrahi Monoblok önünde biraraya gelen hekimler, öğretim üyeleri, taşeron işçiler ve öğrenciler bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Basın açıklamasına Odamız Başkanı Prof.Dr. Selçuk Erez, Odamız Genel Sekreteri Dr.Samet Mengüç, Yönetim Kurulu Üyeleri Dr.İncilay Erdoğan, Dr.Ozan Toraman, Dr.Ümit Şen, TTB İkinci Başkanı Prof Dr.Raşit Tükel, TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen ve TTB Onur Kurulu üyesi Dr.Ali Çerkezoğlu da katıldılar.

Hastane içinde yapılan yürüyüşün ardından Cerrahi Monoblok önüne dönülmesinin ardından ilk olarak Dr. Selçuk Erez bir konuşma yaptı ve "Eksiklikleri dile getiren insanlara ceza verilmek istenmesi utanç verici. Bu utancı yaşatanların peşinde olacağız, bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.

Ardından SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, Taş-İş-Der adına işçi Cemal Bilgin, Dev Sağlık İş adına Gürsel Kaya, İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi adına Murat Çakır, İstanbul Tıp Fakültesi Öğrencileri adına Yiğithan Okar da yaptıkları konuşmalarla Dr. Coşkun Canıvar şahsında işçi sağlığı ve güvenliği alanında çalışma yürüten tüm kurum ve kişilerin cezalandırılmak ve sindirilmek istendiğini, buna sessiz kalınmayacağını dile getiren konuşmalar yaptılar.

Prof. Dr. Raşit Tükel ise yaptığı konuşmada, işçi sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin yasak savmak için yapıldığını söyleyerek, "İşçi sağlığı ve güvenliği kurumları antidemokratik bir şekilde çalışıyor, sendikalar temsil edilmiyor. Biz bunu rektörlük seçimlerinde de dile getirdik. Neredeyse meslekten men etme cezası ile karşı karşıya bırakılan Dr. Coşkun Canıvar'ın yanındayız, bu mücadelede onunla birlikteyiz" diye konuştu.

Basın açıklamasında söz alan Dr. Coşkun Canıvar ise yaptığı konuşmada yasa ve yönetmeliklere aykırı, niteliksiz, sendikal katılım olmadan risk değerlendirilmesinin yapılmasını, 3 ay önce işten atılan işçiler için direniş komitesini kurarak öğrenciler, sağlık emekçileri ve emek dostlarıyla direnişe geçtikten sonra işe geri almak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Kendisine soruşturma açmayı önerenlerin halkın değil şirketlerin sağlığını koruduğunu söyleyen Canıvar, "Hekim, tarafsız değildir, toplumdan yanadır ve emekçidir. İnsanı adeta köleleştiren, hastalandıran, çalışırken tüketen bu devlet yapılanmasının ve sermaye düzenine doğrudan karşıdır. Kolektif irademizle kendimizin yönettiği kurumsal yapıları oluşturana kadar sınıf mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

Dr. Canıvar'ın ardından ortak basın açıklamasını Odamız Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç Okudu. Yapılan açıklamada; "Her yıl binlerce işçinin iş cinayetlerinde katledildiği, 2014 yılında 1886, 2015'in ilk 3 ayında 351 işçinin öldüğü, meslek hastalığına yakalanan onbinlerce işçinin kayıtlara bile geçmediği, sağlık çalışanları Dr. Ersin Arslan, Dr. Melike Erdem ve sağlık teknisyeni Recep Tepe'nin şiddet, mobbing ve alınmayan önlemler nedeniyle can verdiği bir ülkede bir üniversite yönetiminin takındığı bu tavır kesinlikle kabul edilemez. Akademinin, hekimliğin ve insan olmanın gereklerinden biri olan işine, işyerine, iş arkadaşlarına sahip çıkma girişiminin cezalandırılmasının fiilen ve hukuken mümkün olmadığını hatırlatarak; Başta İstanbul Üniversitesinin yeterli oyu almadan tepeden inme, haketmediği bir makama getirilen atama Rektörü Mahmut AK ve İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlığına, Başhekimliği'ne ve ülkede işçi ölümlerinden sorumlu Çalışma Bakanlığına sesleniyoruz: Dr. Coşkun Canıvar'ı cezalandırmak, görevden atılmasının yolunu açacak ceza olan "Kademeyi Durdurmak" yerine, "Meslek Hastalıklarını-Güvencesiz Çalıştırmayı-İş Cinayetlerini ve Taşeronlaştırmayı" DURDURUN… Akademinin, hekimliğin ve insan olmanın gereklerinden biri olan işine, işyerine, iş arkadaşlarına sahip çıkma girişiminin cezalandırılmasının fiilen ve hukuken mümkün olmadığını hatırlatıyor, Dr. Coşkun CANIVAR'a işçilerin sağlığını ve güvenliğini savunduğu için verilecek olan cezayı hepimize, hekimlere, işçilere, tıp öğrencilerine, demokratik mücadeleye, örgütlü hak arayışına verilmiş sayacağımızı buradan ilan ediyoruz" denildi.

Eylem videosunu izlemek için TIKLAYIN


kaynak: guvencelicalisma.org/22.04.2015