Doktorlar bir kez daha şiddet protestosunda

  21.11.2018   1507 okunma   

Çanakkale Tabip Odası geçtiğimiz Cumartesi bir hasta yakını tarafından sözlü şiddete maruz kalan Doktor Damla Demirkaya Taş için basın açıklaması düzenledi.

Açıklama Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi önünde yapıldı. Çanakkale Tabip Odası geçtiğimiz hafta Cumartesi günü Mehmet Akif Ersoy hastanesinde bir hasta yakını tarafından sözlü şiddet ve hakarete maruz kalan Dr. Damla Demir Kayataş için hastane önünde basın açıklaması düzenledi. Tabipler her zaman olduğu gibi “Şiddete tolerans yok!” vurgusunda bulundular. Doktarlara son dönemde artan şiddet olayları ulusal ve yerel basında yer almaya başladı. Kamu çalışanı olan doktorlar giderek artan şiddet olayları karşısında tepkilerini ortaya koymaya devam ediyorlar.

“Hastanede beyaz kod verildi” Çanakkale Tabip Odası tarafından yapılan basın açıklamasında, “17 Kasım Cumartesi günü Mehmet Akif Ersoy Hastanesi Acil Servisinde görevli Doktor Damla Demir Kayataş arkadaşımız bir hasta yakını tarafından sözlü şiddet ve hakarete maruz kalmıştır. Beyaz kod verilerek adli takibi başlatıldığı psikolojik travma yaratan olumsuz ve üzücü olay sonrasında da meslektaşımız görevini yapmaya devam etmiştir. Basın organlarına yansıyan ifade edildiği gibi ilgisizlik söz konusu değildir. Adli süreç sonucunda gerçek ortaya çıkacaktır ancak olayın faili kamuoyuna bir dernek yöneticisi olarak beyanda bulunarak bir mağduriyet tablosu üzerinden yanılsama yaratmıştır. Hekimler yüzyıllardır ettikleri yemine bağlı kalarak mesleklerini en zor koşullarda da aynı motivasyonda yapmayı sürdürmektedir. Bizler günün 24 saati insanları kurtarmak için çabalarken sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran dil ve sağlığı piyasalaştıran uygulamalar yüzünden sözel ve fiziksel şiddete maruz bırakılmaktayız.

“Her gün 30 sağlık çalışanı şiddete uğruyor” Beyaz kod verilerine göre her gün 30 sağlık çalışanı sözel ve fiziksel şiddete uğramaktadır. Kamusal hizmet sırasında şiddetin en yaygın yaşandığı alanların başında sağlık alanı gelmektedir. Sağlık alanındaki şiddet yaşanan politik ortamdan ve toplumsal şiddetten ayrı tutulamaz. Şiddet sağlık çalışanları için ciddi mesleksel bir iş riski oluşturur ve aslında bir iş kazasıdır. Hekimler aldıkları bütün darbelere rağmen topluma karşı sorumluluklarının bilincindedir. Ancak hekimler şiddetin kökeninde uygulanan sağlık politikalarının farkındadırlar.

Sağlıkta dönüşüm programı piyasa odaklı bir programdır. Bu program sağlık hizmetini meta, hastayı da müşteri olarak görmektedir. Sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte sağlık kuruluşlarına başvurular kontrolsüz bir biçimde devam ederken, beklentisi yükseltilen ve bir türlü memnun olmayan hasta yani müşteri profili yaratılmıştır. Sağlık hizmeti veren kurumların yöneticilerini şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet ediyoruz. Buradan bir kez daha haykırıyoruz ki sağlık alanındaki şiddet önleninceye kadar mücadelemize devam edeceğiz” cümleleri yer aldı.

kaynak: canakkalegundem.net/19.11.2018