Şiddetin Gölgesinde Sağlık Hizmeti Olmaz

  22.04.2019   1183 okunma   

Bugün Dr. Ersin Arslan’ın görevi başındayken hastasının yakını tarafından öldürülmesinin 7. yıl dönümü.Arslan gibi görevi başında öldürülen sağlık çalışanlarını andığımız ve sağlıkta şiddete karşı tek çığlık olduğumuz gün bugün.

Arslan’ın ölümünün ardından sağlıkta şiddet konusu ülke gündeminde geniş yer bulsa da maalesef sorunun çözümü konusunda sonuç sağlayan politikalar üretilememiş, yapılan eksik ve etkisiz yasal düzenleme sonuç vermemiş,  sağlıkta şiddet can almaya devam etmiştir.

Enfeksiyonlar, ilaçlar, kimyasal malzemeler, radyasyon ve anestezik gazgibi sağlığını tehdit eden pek çok unsur altında ve zor çalışma koşullarında görevini yerine getiren sağlık emekçilerin sorunlarına bir de şiddet eklenmiş durumdadır.

Neredeyse her gün bir sağlık çalışanının şiddete uğradığı ülkemizde, hayat kurtarmaya çalışan sağlık çalışanları ‘hayati tehlike’’ altında görev yapmaktadır. Genel Sağlık-İş’in anket sonuçlarına göre; sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yarısından fazlası hasta ve hasta yakınlarından şiddet görmüştür. Araştırma sonuçları, emekçilerin yüzde 55.5’inin çalışma hayatı süresince en az bir kez hasta ve hasta yakınlarından şiddet gördüğünü ortaya koymaktadır. Katılımcıların neredeyse tamamı (yüzde 99.6), hasta ve hasta yakınları tarafından sağlık çalışanlarının maruz bırakıldığı şiddet olaylarının son 5 yıl içerisinde arttığı düşüncesindedir.

Çalışanlar yüzde 97.2 oranla şiddet olaylarına karşı alınan önlemlerin yeterli olmadığını belirtmişlerdir. Çalışanlar, şiddetin temel gerekçesinin yasal düzenlemelerin caydırıcı olmamasını görmektedir. Şiddet olaylarının artmasının öncelikli gerekçeleri yasal düzenlemelerin caydırıcı olmaması (yüzde 81.5), toplumsal yaşamın genelinde artan şiddet eğilimi (yüzde 69.2) ve sağlıkta dönüşüm programının olumsuz etkileridir (yüzde 67.9).

Sorunun çözümü için öncelikle sebeplerin iyi analiz edilmesi gerekmektedir.  2003 yılında başlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık hizmetleri tüketime dayalı hale getirilmiştir.Sağlık sisteminde yaşanan sorunların toplumda yarattığı öfke, sağlık çalışanlarına yönelmiş durumdadır. Yanlış sağlık politikaları nedeni oluşan sorunların faturası,  sağlık çalışanlarına kesilmektedir.

Sağlıkta şiddetin artmasında hasta/müşteri memnuniyeti temelli hizmeti dayatan piyasalaştırılmış sağlık sisteminin etkisi olduğu kadar siyasi iktidarın temsilcilerinin yanıltıcı beyanlarının da etkisi bulunmaktadır.Siyasiler gibi kamuoyuönünde olan kişilerin sağlık çalışanlarını hedef gösteren beyan ve açıklamaları, küçük düşürücü söylemleri de şiddete zemin hazırlamaktadır. Bu çerçeve sağlıkta şiddetin önlenmesi için toplumun, siyasi iktidarıntemsilcileri ve medya tarafından doğru şekilde bilgilendirilmesi gerekmektedir.Sağlık çalışanları,  mesleki değersizleştirmenin kurbanı olmaktadır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, toplumda giderek artan şiddet eğiliminin de bir yansıması durumundadır.

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti artıran unsurlardan birisi de, şiddetiuygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları düşüncesidir. Sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit eden şiddet olaylarını önlemenin yolu popülist söylemler değil, vakit kaybetmeksizin yapılacak yasal düzenlemelerdir. Sağlıkta şiddetin sorumlusu şiddeti uygulayanlar kadar, şiddetin önlenmesi için gereğini yapmayan, gerekli yasal mevzuatı çıkaramayan, sağlık çalışanlarını korumayan siyasi iktidardır.Genel Sağlık-İş’in olarak hazırladığımız “Sağlıkta şiddet yasa tasarısı” hala Meclis gündemine alınmamıştır. Sağlıkta şiddet bir can daha almadan TBMM’de sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik etkin ve caydırıcı düzenlemeler içeren tasarı ivedi olarak yasalaşmalıdır.

Genel Sağlık-İş olarak siyasi iktidarı;
•    Asıl amacı sağlığı ticarileştiren sağlıkta dönüşüm programından vazgeçmeye,
•    Yeterli sayıda kadrolu, güvenceli personel alımını bir an önce sağlamaya,
•    Kadro güvencesiz çalışanlara kadrolu güvenceli çalışma düzenlemesini yapmaya,
•    Ağır ve kötü çalışma koşullarını düzeltmeye,
•    Sağlık çalışanlarına yönelik kötü ve olumsuz demeçlerden uzak durmaya,
•    Kamucu ve halkçı sağlık politikalarını uygulamaya çağırıyoruz.

İş Güvencesi, Can Güvencesi, Gelecek Güvencesi İstiyoruz.

Zekiye BACAKSIZ
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı
 
Ersin Arslan kimdir?
1982 doğumlu olan Ersin Arslan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2006 yılında mezun oldu. Aynı yıl kazandığı Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim dalında uzmanlık eğitimini Ekim 2011’de tamamladı. Aralık 2011’de Gaziantep Av. Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde (Şimdiki adıyla Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi) mecburi hizmetine başladı.
Mecburi hizmetinin 4. ayında, 17 Nisan 2012 günü görevi başındayken, hasta yakınının bıçaklı saldırısı sonucunda yaşamını kaybetti. 18 Nisan’da cenaze törenine binlerce sağlık çalışanı ve halk katıldı.
Çalıştığı hastanenin adı 30 Nisan 2012 tarihinde “Dr Ersin Arslan Devlet Hastanesi” olarak değiştirildi.

kaynak: kamuajans.com/17.04.2019