Adana Tabip Odası:"2012 Yılı Sağlık Çalışanlarına Karşı Şiddet Yılı olarak Tarihe Geçmiştir"

  10.01.2013   3055 okunma   
Son günlerde yaşanan sağlık çalışanlarına karşı şiddet ile ilgili Adana Tabip Odası’nda 8 Ocak günü bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, 2012 yılının sağlığa ve sağlıkçıya yönelik şiddetin en fazla olduğu yıl olarak tarihe geçtiğini belirtti.

Açıklama metni;

BASINA VE KAMUOYUNA

Bir zamanlar televizyonlarda “Adana Adliyesinde Yine Arbede” olarak gösterilen şiddet olaylarının görüntüleri son günlerde Adana hastanelerinden sağlık çalışanlarına  şiddet görüntülerine dönüşmüştür. 28  Aralık 2012 tarihinde Özel Adana Hastanesinde Gastroenteroloji uzmanı olarak çalışan arkadaşımız  Burhan Özdil ve hemşire Melek  Göktepe,  hasta ve yakınlarının sözlü ve fiziki saldırısına uğramışlardır. Hemşire Melek Göktepe aldığı darbenin etkisiyle uzun süre kendine gelememiş, meslektaşımız Dr. Özdil’in sol omuzu çıkmış ve acilen ameliyata alınmıştır.  30 Aralık 2012 tarihinde diş hekimi meslektaşımız Şenol Yapıcı muayenehanesinde saldırıya uğramış yanında çalışan sekreteri darp edilmiştir. 3 Ocak 2012 tarihinde ise Adana Karşıyaka Devlet Hastanesi Acil servisinde  çalışan tüm sağlık çalışanları ve personeller 200 kişinin saldırısına uğramıştır. Son bir yıl içerisinde odamız hukuk bürosu tarafından Dr. Perihan Yasemin Canöz, Dr. Fatma Sincar, Dr. Kaan Badakal, Dr. Barış Fakılar, Dr. Fulya Kaya, Dr. Sezai Parlak, Dr. Müge Gülen, Dr. Filiz Ökten, Dr. Haluk Uygur  ve Dr. Burhan Özdil’e uygulanan sözel veya fiziki şiddet davaları tarafımızdan da takip edilmektedir.

Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod Birimi’ne gelen bildirimlere göre, Türkiye’de sağlık alanında günde en az 21 şiddet vakası yaşanmaktadır. Beyaz Kod Birimi’ne göre 7 ayda 5 bine yakın şiddet bildirilirken şiddet olayların en fazla  acil serviste görüldüğü bildirilmiştir. Bir zamanlar münferit olarak değerlendirilen bu şiddet olayları artık her alanda günlük sıradan olaylar haline gelmiştir. Sağlıkçılara şiddet uygulayanlar kendilerinden sonra sağlık bekleyen hastaların da sağlık hakkını ellerinden almaktadırlar.

Tek amaçları hastaları sağlıklarına kavuşturmak olan hekimlerin bugün geldiği nokta artık kendi sağlıklarını koruyamadıklarıdır. Sağlık Bakanlığının “vatandaşlarımızın sağlıkta memnuniyeti %33.6’dan %76’lara çıkmıştır” demesine rağmen her geçen gün hekimlere yönelik şiddet ve şikayetin artması hekimleri ve sağlık çalışanlarını sağlıklarından etmiştir. Sayın Sağlık Bakanımız, sevgili vatandaşlarımız sağlıktan bu kadar memnunsanız neden bize bu kadar çok şiddet uyguluyorsunuz ve şikayet ediyorsunuz? Bu konuda sağlık bakanlığından bir açıklama bekliyoruz. Sayın Bakan, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelttiğiniz  şikayet ve saldırı politikalarıyla, hekimleri hedef göstererek  sağlık sorunlarını içinden daha da çözülemez hale getirdiniz. Savaşta bile sağlıkçılara yönelik bir şiddet uygulanmazken, ülkemizde artık en fazla saldırı hekimlere ve sağlıkçılara yapılmaktadır. Hekimlik artık giderek artan bir şekilde polis ve askerden daha riskli bir mesleğe dönüştürülmüştür. Yüzyıllardır kutsallık atfedilen mesleğimiz bugün her anlamda şiddete uğratılan, katledilen meslek haline getirilmiştir. Bunun nedeni ise uygulanan sağlık politikalarının yanlışlığı ve uygulayıcısı olan sağlık bakanının kendisidir.

2002 yılından itibaren uygulanmakta olan Sağlıkta Dönüşüm Projesinin faturası artık her geçen gün hekimlere ve sağlık çalışanlarına çıkmaktadır. “Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı olarak şiddete asla tolerans göstermeyeceğim ve bu konuyu bizzat takip etmeye devam edeceğim. Şiddete karşı mücadeleyi bizzat himayem altına alıyorum” diyen Sayın Sağlık Bakanı bizleri himaye altına aldıktan sonra meslektaşımız Dr. Ersin Arslan,  bir hasta yakını tarafından öldürüldü. Yaşadığımız bir çok olay ve hekimlere karşı kullanılan dil bir gün böyle bir sonuçla karşılaşacağımızın habercisiydi. Türk Tabipleri Birliğinin “Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddetle” ilgili ısrarla istediği mecliste araştırma komisyonu kurulması önerisi ne yazık ki bir arkadaşımızın ölümü sonucunda işlerlik kazanacaktı. Ancak komisyonun toplanması ve bir sonuca varması kararlarını açıklaması aylar geçtiği halde yine bitmeyecekti. Bugün Ersin Arslan arkadaşımızın Gaziantep’te duruşması yapılmaktadır. Çıkacak ceza hekim arkadaşımızı eşine, çocuğuna, sevdiklerine ve bize geri getirmeyecektir. Yine bizleri himayesi altına alan Sağlık Bakanının kurduğu ALO 184 SABİM JURNAL hattına gelen bir şikayet sonucu asistan doktor Melike Erdem 6. Kattan elinde yazdığı savunma yazısı ile birlikte atlayarak intihar etmiştir.  Ve her geçen gün  hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet daha da artmıştır. Tahmin ediyoruz ki 2012 yılı Sağlık Bakanlığı açısından hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ve ölümler nedeniyle bir utanç yılı olarak tarihe geçecektir.

Sağlık kurumlarındaki düzensizliklerin, sağlıktaki kötü yönetimlerin sorumlusu hekimler veya sağlık emekçileri olarak bizler değiliz. Bizler, asıl sorumluların, sağlık sistemindeki düzensizliklerin sorumlusu olarak hekimleri ve sağlık çalışanlarını hedef gösteren yöneticilerin yönetim anlayışlarının ve sağlık politikalarının olduğunu biliyoruz. Bizler,  hekimlere ve sağlık çalışanlarına yapılan bu şiddet olaylarının gereğince üstüne gidilmediğini, sorumluların bulunup yargılanmadığını ve gerekli cezaların verilmediğini de biliyoruz.

2012 yılı tarihe sağlığa ve her türlü sağlıkçıya yönelik şiddetin en fazla olduğu yıl olarak tarihe geçmiştir.  Bunu sağlayanlar ise sağlıkta en büyük başarıyı elde ettiklerini söyleyenlerdir. 2013 yılının tüm sağlık çalışanlarının sağlığını bozmayacak bir yıl olarak geçmesini diliyoruz. Sağlık çalışanlarına yönelik her türlü şiddette meslektaşlarınızın ve sağlık çalışanlarının yanında olacağımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşırız.