TTB: Başka Ersinleri Kaybetmemek İçin Gerekli Yasaların Çıkmasını İstiyoruz

  10.01.2013   2761 okunma   
Gaziantep'de 17 Nisan 2012 tarihinde bir hasta yakını tarafından görevi başında bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan'ın duruşması 8 Ocak 2013 tarihinde Gaziantep'te görüldü. Duruşma öncesi Gaziantep Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği tarafından basın açıklaması yapıldı. Duruşmaya TTB Merkez Konsey'i üyelerinden Prof. Dr. Gülriz Erişgen Dr. Osman Öztürk,  Dr. İsmail Bulca ve Dr. Fatih Sürenkök katıldı.

Davanın bir sonraki duruşması 19 Mart 2013 tarihine ertelendi.

 

08.01.2013

BASIN AÇIKLAMASI

 

SAĞLIK BAKANINA SESLENİYORUZ

“SAĞLIKTA ŞİDDET” MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONUNA SESLENİYORUZ

BİLİYORUZ HİÇBİR ŞEY ERSİN’İ GERİ GETİRMEYECEK

BAŞKA ERSİNLERİ KAYBETMEMEK İÇİN  GEREKLİ YASALARIN ÇIKMASINI İSTİYORUZ.

17 Nisan 2012 günü genç  meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ı kaybetmemiz sağlıkta şiddetin bitirilmesi için bir milad olmalıydı. Ama şiddet gün geçtikçe artıyor. Sağlık Bakanlığı Henüz nitelikli bir çözüm sunamamıştır.

Bu noktada Sağlıkta Dönüşüm Programının öncelikle sorgulanması gereklidir. Sağlık alanında talep kışkırtıldı, karşılanmayan taleplerin sorumlusu olarak hekimler gösterildi. Ne yazık ki yetkililerin hekimi küçümseyen konuşmaları, hekimi hedef haline getirmiştir.

Şiddet arttı, yetkililer önemsemedi, dinlemedi. Hastası, hasta yakını, başhekimi, kaymakamı, hastane müdürü, milletvekili hekime saldırdı. Şiddet uygulayanlar hak ettikleri cezayı görmedi. Bu kadar haykırışa karşın sağlık bakanı “sağlıkta şiddeti” kabul etmiyordu. Nihayet çok acı bir olay gerçekleşti. 17 Nisan 2012’de, Dr. Ersin Arslan’ı kaybettik.

 Sayın Bakan nihayet  “sağlık alanında şiddet varlığını kabul etti.” Peki ne yaptı? Uzun bir dönemden sonra araştırma komisyonu kuruldu. Ne oldu? Henüz ortaya somut bir teklif bile gelmedi.

“ALO 184” Canı sıkılan hasta ve hasta yakınlarını mutlu etmek için oluşturulmuş bir organizasyondur. Bu organizasyonunuz Dr. Melike Erdem’in canını almıştır. Bu utançtan ne zaman kurtulacaksınız ?  

Şiddeti yaşadıktan sonra alınan destek önemli elbet. Ancak şiddet mağdurları, yaşadıklarından son derece olumsuz etkilendiklerini, neredeyse hekimlikten vazgeçecek noktaya geldiklerini anlatıyorlar ve diyorlar ki: Daha önemlisi olmasını engellemek, daha önemlisi hekime, sağlık çalışanlarına şiddetin kabul edilemez olduğunu topluma kabul ettirmek,  hastayı müşteriye dönüştüren, emeği sömüren programlardan vazgeçip hizmetin en uygun koşullarda verilmesini sağlamak.

Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: Sermayeyi, “müşteriyi” memnun etmek adına kaybettiğiniz hekimleri “yeniden” kazanmanız  gerekiyor. Hekimin saygınlığının öncelikle yetkililerce korunması ve mesleklerini sağlıklı ortamlarda yapabilmelerini sağlamak bakanlığınızın olmazsa olmaz görevleri arasındadır. “Hekime fiske vuran karşısında beni bulur.” demek yetmiyor, daha fazlası gerekiyor. Zaten hekime fiske vuran karşısında sizi de bulmuyor! Çünkü siz yine hekimin karşısında duruyorsunuz!

 “Ya kaybettiğimiz meslektaşımızın acısını taşıyarak -bir başka cinayete kadar- süreci küllendireceğiz ya da hiç istenmeyen bu olayın benzerlerinin yaşanmaması için gerekenleri hep birlikte yapacağız.” demiştik ve süreci küllendirmeden tekrarlanmaması için gerekenleri birlikte yapmaya söz vermiştik.  Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesi ile ilgili davanın ilk duruşmasının yapıldığı bugün, Türkiye’nin her tarafında hekimler bu sözü hatırlıyor, hatırlatıyor. Hatırlatmaya devam edeceğiz….

En kısa zamanda hem Sağlık Bakanlığı ve hem de TBMM araştırma komisyonundan dile getirdiğimiz hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddette caydırıcı düzenlemelerin yasalaşmasını istiyoruz. Alınacak önlemlerde samimi ve sonuç alıcı olunmasını istiyoruz.  

Yurttaşlarımıza bir kez daha sesleniyoruz: Sağlıkta yaşadığınız sorunların sebebi hekimler ve sağlık çalışanları değildir. Genel sağlık sigortası priminin üzerine ödediğiniz onlarca çeşit katkı ve katılım payının nedeni sağlık çalışanları değildir. Saatlerce bekleyip üç dakikada muayene oluyorsanız, aldığınız sağlık hizmeti niteliksiz ise sebebi sağlık çalışanları değil bizzat uygulanan sağlık politikalarıdır. Sağlık çalışanları sizin en zor anlarınızda ihtiyaç duyduğunuz can dostlarınızdır.

Bu önemli duruşma nedeniyle bir kez daha haykırıyoruz: Tüm taleplerimiz yerine gelmeden, şiddet durmadan durmayacağız, susmayacağız.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
GAZİANTEP-KİLİS TABİP ODASI