Çalışırken Ölmek İstemiyoruz – Ünzile Şen

  25.09.2012   4542 okunma   
Aşırı-yoğun-fazla çalışmaktan yani işten kaynaklanan ölüm anlamına gelen karoshi, ilk kez 1970’li yılların sonlarında Japonya’da tanımlandığı için literatürlere Japonca olarak geçmiştir. Karoshi, 4 hafta ya da daha uzun sürede, haftada ortalama 65 saat ve üzeri ya da 8 hafta ve daha uzun sürede, haftada 60 saat veya üzeri çalışma sonucu, aşırı iş yükü ile beraber, hipertansiyon (yüksek tansiyon), ateriosklerozis (damar sertleşmesi) gibi sağlık sorunlarının biraraya gelmesiyle oluşan miyokard enfarktüsü (kalp krizi) gibi akut kalp yetmezliği ve serebrovasküler (beyin-damar) hastalıkları sonucu ölüm ya da kalıcı çalışamama / kalıcı sakatlık durumu olarak tanımlanmaktadır. İlk karoshi vakası, 12 Aralık 1969 yılında Japonya’nın Osaka şehrinde, en büyük gazete şirketlerinden birisinin yükleme bölümünde çalışan 29 yaşındaki bir erkek işçinin felç sonucu ölümüyle raporlandırılmıştır. Ölümünden önce sağlıklı olmasına rağmen ayda 200- 250 saat çalışıp sadece ortalama 1.9 güne yakın izni olan bu işçinin çalışma koşullarına baktığımızda; düzensiz çalışma saatleri, yetersiz çalışan sayısı ile gazete baskılarını yetiştirme ve hatta dinlenme izni olmadan iki vardiya arka arkaya (yani 24 saat) çalışma şeklindedir. Bu konuya medyanın ilgisinin uyanması 20 yılı bulmuştur.

Cinsiyet ayrımı ve beyaz/mavi yakalı işçi ayrımı gözetmeksizin üretimden hizmete, sanayiye kadar tüm çalışma alanında yer alan her meslek grubundaki işçiler benzer karoshi riskine sahiptir. Sağlık çalışanları, oto sanayi işçileri, restoran işletmecileri, banka çalışanları, büro çalışanları, reklam müdürlükleri, gazete muhabirleri, kamyon şoförleri, öğretmenler, çağrı merkezi çalışanları, makine işçileri, imalat işçileri önemli risk grubu olarak kabul edilmektedir. Hiçbir ayrım göstermeden esnek çalışan işçilerin hepsini yutan bu sistemde kamu ya da özel sektör ayrımı da görülmemektedir. Japonya’da ulusal bir devlet hastanesinde vardiyalı olarak ayda 80 saatten fazla çalışan ve fazla çalışmasının karşılığını da alamayan genç bir hemşire subaraknoid kanamadan (beyin kanaması çeşitlerinden biri) hayatını kaybetmiştir.

Meslek hastalıklarından birisi olan karoshi, önlenebilir bir sağlık sorunudur. Dünyada birçok işçi önlenebilir meslek hastalıkları nedeniyle, işsiz kalabilmekte, sakat olabilmekte ya da yaşamını kaybetmektedir. Peki, bu işçiler nasıl çalıştırılmakta, hangi sektörlerde yer almaktadır ve bu işçiler kimlerdir? Güvencesiz çalıştırılan işçiler, geçici işçiler, part-time çalışanlar, evde çalışanlar, sözleşmeli çalışanlar, vardiyalı çalışanlar, … ile tam zamanlı çalışıp güvenceli olarak tanımlanan işçiler de aslında aynı gemideki mürettebattır. Geminin yol alması için bazıları uzun saatler çalışır, bazıları kısa sürede yoğun çalışır, bazıları aşırı çalışırlar. Bazen vardiyalı çalışır, bazen de limana yaklaştıkları zaman işlerini de yanında taşırlar. Eldeki kaydedilen istatistikler gerçek karoshi sayılarından daha düşük olduğu tahmin edilmektedir. Yaklaşık 1.000.000 işçinin aşırı çalışmaktan hayatlarını tehlikeye attığı ve her yıl 10.000 işçinin bundan dolayı hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Japonya Sağlık, Çalışma ve Sosyal Bakanlığı’nın verilerine göre 2005 yılında 328 Japon çalışan karoshi sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Bu sayı 2000 yılındaki verilerden 7,3 kat daha fazladır. Finlandiya’da ise yaş gruplarına göre 20-44 yaş grubunda olup ulaşım alanında, hizmet alanında çalışanların yanında inşaat alanında çalışanların da dolaşım sisteminden kaynaklı ölümlerin fazla olduğu yürütülen çalışmalarla tespit edilmiştir. Fransa’da ise 24-64 çalışma yaşları arasında aşırı çalışmaya bağlı ölümlerin örneği Toyota şirketinde yaşanmıştır. İşçi sayısını azaltarak çalışmayı arttıran şirketin faturasını raporlanan 67 işçinin aşırı çalışma sonucu ölümü ve 247’den fazla işçinin ise ağır yaralanması ile işçi sınıfı ödemiştir. Raporlanamayan ya da kanıtlanılamayan daha birçok vakadan şüphelenilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nin yalnızca New York şehrinde ise Japonya’daki karoshi vakalarına benzer belirtileri olan işçi tazminat davalarının sayısının her yıl 200 ile 300 olduğu raporlanmıştır. Diğer raporlanan bölgelerden biri olan Güney Kore’de ise 2.000 üzerinde karoshi davası bulunmaktadır. Japonya ve diğer endüstrileşmiş ülkelerdeki incelenen karoshi vakalarında uzun çalışma saatleri dikkat çekmektedir. Hatta Japonya’nın çalışma saatleri diğer ülkelere göre daha uzundur. Üretim sektöründe yer alan Fransız işçiler ortalama 1.645 saat, Alman işçiler 1.642 saat çalışırken Japon işçiler ise ortalama 2.168 saat çalışmışlardır. Japonya’daki karoshi mağdurları ölümlerinden önce genellikle yılda 3.000- 3.500 saat çalıştıkları belirlenmiştir.

Esnek çalışma koşullarının sonuçlarından biri olan karoshi, bu koşullar altında çalışan işçiyi kasırga gibi sararak beraberinde hayatını, sosyal yaşantısını, ailesini de sürükleyerek götürmekte, yarattığı etkilerin sonuçları işçinin arkasında bıraktığı yıkımlarla görülmektedir. Aslında başlangıçta çalışmadan kaynaklı sağlık sorunları görünmez, fakat bu yıkımlara uğrayan işçilerde kasırga öncesinde gelen sessizlik misali ölümlerinden önce güçsüzlük, göğüste ağrı, vücudunda titremeler, aşırı yorgunluk belirtileri gibi şikayetlerin görüldüğü belirlenmiştir. Hatta ailesi ve arkadaşları da güçsüz ve yorgun olduklarını fark etmişlerdir. Fakat işçinin ani ölümüne neden olacak hiçbir ipucu gözlememişlerdir. Kötü çalışma koşulları (uzun, aşırı, yoğun, düzensiz çalışma, gece vardiyası,...) ve iş stresine, dinlenememe, yetersiz uyku, kötü beslenme, aile hayatında sorunlar da eklendiğinde işçinin dış çevresinden başlayan etki iç çevresinde yani vücudunda da sistematik olarak belirti ve bulguların kaçınılmaz sonucu olan karoshiye neden olmaktadır.Uzun çalışma saatleri sonucunda düzensiz ve yetersiz uykunun endokrin, bağışıklık sistemini etkilediği birçok araştırmada belirlenmiştir. Aşırı çalışma kalp krizi, felç, serebral tromboz riskini arttırmakta ve neden olmaktadır. Kalp krizi ve felcin %18.4, beyin kanamasının %17.2, serebral trombozun ve infraktüsün %6.8, kalp krizinin %9.8, kalp yetmezliğinin %18.7 olarak karoshinin önemli nedenleri olarak belirlenmiştir. Hatta hipertansiyon, arterioskleroz, hiperlipidemia (yüksek kolestrol) , düzensiz nabız, kardiyak hipertrofi (kalp kasının kalınlaşması), anjina pektoris (göğüs ağrısı) gibi koşullar oluşana kadar bir doktora görünmüyor ya da çalışma koşullarında kaynaklı olarak doktora görünüp muayene olacak zamanları bile kalmamaktadır. Doktora görünüp tanı alsalar da daha önceki sağlık durumları ya da hangi koşullar altında çalıştı(rıldı)kları, çalışma saatlerinin uzunluğunun değerlendirilmemesi gibi nedenlerden tıbbi tanıları sadece klinik ders kitaplarında yer alan tanıların dışına çıkamamaktadır. Tüm bu etkilenmelerin en ağır yükünü işçi ve ailesi taşırken işverene etkisi ise sadece yeri doldurulması gereken, yeni bir işçi aramak olmaktadır. Uzun, aşırı çalışma saatleri sonucunda hayatını kaybeden ya da kalıcı sekele uğrayan işçinin ailesinin tazminat mücadelelerini ve işçilerin karoshi yaşadıkları inkar etmekte ya da kanıtlamaları önlenmektedir. Tazminat için belirli kriterler biçilmekte ve bunlara uyulmadığında işçi aşırı, yoğun bir şekilde çalıştığını kanıtlayamamaktadır.

Fazla-yoğun-aşırı çalışma sonucundaki ölümlerin nedenlerinde ülkenin kültürü ve sosyal çevresi ele alınmaktadır. Hatta Japonların çalışma tarzı çalışkan arıya benzetilerek ya da başka biçimde ilişkilendirilerek açıklanmaktadır. Fakat karoshinin nedeni aşırı iş yükü ile işçiye boş zaman bırakmayan, üretim dışındaki boş zamanlarını bile ele geçiren üretim sisteminin esneklikleri sonucudur. Bu esneklikte çalışma koşullarında işyerlerinde, iş sürelerinde, iş yasalarında kendini göstermektedir. İşçi de hayatta kalabilmek için emeğini ücret karşılığında satmak zorunda olduğundan sermayenin önerdiği esnek çalışma koşullarını, ücreti yani kendisi için getirilen tüm esneklikleri kabullenmek zorunda kalmaktadır. Esnek istihdam, esnek ücretlendirme biçimleri, sayısal esneklik uygulamaları ile çalışma saatleri uzatılarak, düzensizleştirilerek, düşük ücret,  tatillerde izin günlerinde çalıştırılarak, aşırı, gönüllü, taşeron çalıştırılarak sisteme uygun şekillendirilmektedir. Unutulmaması gereken şey bu insanların, ölmek için değil, yaşamak için çalıştığıdır.
 
Ünzile Şen
İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi Hastanesi
Travma ve Acil Cerrahi Servisi Hemşiresi
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Üyesi